Frankhan
2023
Frankhan, Karaköy’de liman bölgesinde yer alan yüzyıl başından kalma eski bir Levanten binası. Deniz ticaretinin yoğun olduğu dönemde inşa edilen bina, tüccarların ve temsilcilerin konaklaması için kullanılmış. Hemen yanındaki, başka bir Teğet projesi olan Sağlıkhan (Karaköy Güllüoğlu Binası) gibi iki binadan meydana geliyor. İlki, Kemankeş Caddesi’ne cephe veren çok katlı ofis bloğu. İkincisi, 56 metre boyunca parselin gerisine doğru uzayan ve bir çıkmaz sokaktan girilen taş hangar binası.
Frankhan is an old Levantine building from the beginning of the 20th century, located in the harbor area of Karaköy. The building, built during the intense maritime trade, was used for the accommodation of merchants and representatives. It consists of two buildings, just like another Teğet project Sağlıkhan (Karaköy Güllüoğlu Building) right next to it. First building is the multi-storey office block facing Kemankeş Street. The second is the stone hangar building, which extends 56 meters to the back of the parcel and is entered from a dead end.
Location
Istanbul, TurkeyGross Building Area
1.700 m²Client
Akkanat HoldingCollaboration
Novos Architecture Studio
Projenin sınırlarını çizen ve yüzyıl başında konaklama hizmeti veren bu ikinci yapı, bugün bir etkinlik mekanına dönüştürülüyor. Yaklaşık 500 m2 büyüklüğündeki taban alanı, farklı ölçek ve tektonikte iki ayrı salona bölünüyor. Konser, film gösterimi, tiyatro ve söyleşi gibi ses performansına dayalı programların gerçekleşeceği taş binada en önemli tasarım problemi akustik. Mekanın mimari karakteri, projenin erken aşamalarından itibaren üzerinde titizlikle çalışılan bu konu etrafında şekilleniyor. Yapının alamet-i farikası olan ahşap prizmalar ise temel olarak buna cevap veriyor.
This second building, which draws the boundaries of the project and provides an accommodation function at the beginning of the century, is being transformed into an event venue today. The floor area of approximately 500 m2 is divided into two separate halls of different scales and tectonics. Acoustics is the most important design problem in the stone building, where sound performance-based programs such as concerts, film screenings, theater and conversations will take place. The architectural character of the space is shaped around this subject, which has been meticulously studied since the early stages of the project. The wooden prisms, which are the hallmark of the building, basically respond to this.
Prizmaların ilk nüvelerini, erken dönem eskizler üzerindeki nümerik grafiklerde görmek mümkün. Bas ve tiz seslerin çizgi üzerinde yaptığı dalga hareketi, akustik danışmanı ile yürütülen kolektif bir çalışma sonunda grafik düzlemden mimari bir kesite evriliyor. Duvar yüzeyleri 5 farklı tipolojide akustik prizmayla örülü. İlerleyen aşamalarda aydınlatma tasarımının da bir parçası haline gelen bu modüllerin alt, üst ve yan yüzeyleri, ses ve ışık performansına göre farklı şekilleniyor. Dolayısıyla yüzeyler ve oluşturdukları prizmalar büyük bir teknik ekipmanın -dev bir ses ve ışık üretecinin- parçası gibi. Gerekli ve işlevsel. Öte yandan ana salonu bir makine gibi saran bu girintili çıkıntılı parçalar belirli bir düzende, doğru frekans ve ışıkta bir araya gelerek yekpare ve rengarenk bir mekan yaratıyor.
It is possible to see the first glimpses of the prisms in the numerical graphs on the early sketches. The wave flux of the bass and treble sounds drawn on a graphic plane evolves into to an architectural section as a result of a collective work carried out with the acoustic consultant. The wall surfaces are covered with acoustic prisms in 5 different typologies. The bottom, top and side surfaces of these modules, which have become a part of the lighting design in the following stages, are shaped differently according to the sound and light performance. Therefore, the surfaces and the prisms they form are like parts of a huge technical equipment – a giant sound and light generator. Necessary and functional. On the other hand, these indented pieces that surround the main hall like a machine come together in a certain order, at the right frequency and light, creating a monolithic and colorful space.
İkinci salonun hem mekansal hem de tektonik kurgusu ana salondan farklı. Ölçek olarak daha küçük ve kompakt. Hemen tüm yüzeyler ekspoze ve doğal. Seyirciler iki kotta performansa dahil oluyor. Salonun performatif ihtiyaçlara göre şekillenen yapısı, elektro mekanik aksamların kırmızı boyası ile vurgulanıyor. Asma katı saran çelik trabzanlar, hemen altlarında seyreden kanal ve tavalarla mekanik estetiğin bir parçası olarak kurgulanıyor. Akustik konfor kısa kenarlardaki perfore paneller ile uzun kenarı kat eden ahşap prizma üzerinden sağlanıyor. İlk başta birbirine zıt görünen çeşitli geometrilerdeki kırmızı metal elemanlar, antrasit paneller ve taş duvarlar, birlikte bütüncül bir kompozisyon oluşturuyor.
The spatial and tectonic setup of the second hall is different from the main hall. Compact and smaller in scale. Almost all surfaces are exposed and natural. The audience is included in the performance at two levels. The structure of the hall, which is shaped according to the performative needs, is emphasized by the red paint of the electromechanical components. The steel handrails surrounding the mezzanine floor are designed as a part of the mechanical aesthetics with the channels and pans running just below them. Acoustic comfort is provided through perforated panels on the short sides and a wooden prism crossing the long side. Red metal elements in various geometries, anthracite panels and stone walls, which at first seem opposite to each other, together form a holistic composition.
Frankhan, çok katmanlı ve enigmatik bir proje. Karaköy’ün mekansal karakteri ve haleti ruhiyesi ile uyumlu. Dışarıda, Kemankeş Caddesi’nden bir geçitle salonların fuayesi gibi çalışan yarı açık bir pasaj karşılıyor ziyaretçiyi. İçeride ise, taş duvarların ardında iki sürpriz bekliyor: ana salon ve derinlerdeki ikinci salon. Karaköy’de Frankhan’a, 60 metre boyunca uzanan bu saklı yapıya bir terzi hassasiyetiyle yerleştirilmiş yeni etkinlik mekanları sanatçıları ve sanat severleri bekliyor.
Frankhan is a multi-layered and enigmatic project. It is compatible with the spatial character and mood of Karaköy. Outside, a half-open passage that functions as the foyer of the halls with a passage from Kemankeş Street welcomes the visitor. Inside, two surprises await behind the stone walls: the main hall and the second hall at the back. New event venues, placed with a tailor’s precision, await artists and art lovers in this hidden structure that stretches for 60 meters in Frankhan in Karaköy.
